Çölün Dili adını verdiğimiz bu klasik Arap şiiri derlemesi, Arap şiirinin bilinen en eski ve güzide örneklerinden muallaka şiirleriyle başlayıp İslâm medeniyetinin birçok alanda zirvesini temsil eden Endülüs şairlerinin şiirleriyle bitmektedir. Seçkideki ilk şair İmruu’l-Kays 540 yılında, son şair er-Rundî ise 1285 yılında vefat etmiş. Bu 750 yıllık dönemde yetişmiş birbirinden değerli pek çok şairin şiirlerinden örnekleri içeren derlemede şiirlerin daha iyi anlaşılması için yazılma gerekçeleri veya hikâyeleri de anlatılmıştır. Kitapta yer alan şiirleri derleyip çeviren Mehmet Şayir’in çevirilerinin en önemli özelliğiyse kafiye ve ölçüde şiirlerin asıllarına yaklaşma çabasıdır. Şöyle ki, şiirlerin Arapça asıllarındaki redif ve kafiyeler elden geldiğince çeviriye yansıtılmaya çalışılmış ve bu hususta ciddi bir başarı sağlanmıştır. Bu anlamda çeviriler alanındaki öncülerden sayılabilir. Aslanlar aç aç ölürken ormanda Köpekler yer durur kuzu etini Köleler yatarken ipek yorganda Asiller toprağa koyar başını İmâm Şafiî Öyle bir çağ ki insanları küçük Olsa da cüsseleri öyle büyük Adamlar tavşan ama sultan olmuş Uyurlar ne var ki gözleri açık Mutenebbî Aşkı tanımazken ben şaşardım aşk ehline Tadınca şaştım aşka hiç düşmeden ölene Mutenebbî Ölürsem hasretimden selam söyleyin benden Gün ışığına benzer o güzel gün yüzlüye Mecnûn تبدأ هذه المجموعة من الشعر العربي القديم والتي سميناها "صوت الصحراء" بأعرق وأجمل نماذج الشعر العربي وهي المعلقات وتنتهي بقصائد شعراء الأندلس التي تمثل ذروة الحضارة الإسلامية في مجالات عدة حيث توفي أول شاعر في هذه المجموعة وهو امرؤ القيس عام ٥٤٠ م وتوفي آخر شاعر وهو أبو البقاء الرندي عام ١٢٨٥ م وفي هذه المجموعة التي تضم نماذج من قصائد العديد من الشعراء البارزين الذين نشأوا في هذه الفترة الممتدة لـ ٧٥٠ عاما تم شرح أسباب إنشاد القصائد المختارة وإيراد بعض القصص المتعلقة بإنشادها ليسهل على القارئ التركي فهمها وأما أهم ما يميز ترجمات محمد شاير الذي جمع وترجم القصائد الواردة في الكتاب هو السعي إلى إنجاز ترجمة تعكس شكل القصائد الأصلية من حيث القوافي والأوزان وبتعبير أدق الحرص على مراعاة الرديف والقافية للقصائد العربية قدر الإمكان خلال الترجمة إذ يبدو العمل هذا قد حقق نجاحا كبيرا في هذا الصد كما يُعدّ عملا رائدا في مجال الترجمة. تَموتُ الأُسدُ في الغاباتِ جوعاً وَلَحمُ الضَأنِ تَأكُلُهُ الكِلابُ وَعَبدٌ قَد يَنامُ عَلى حَريرٍ وَذو نَسَبٍ مَفارِشُهُ التُرابُ الإمام الشافعي وَدَهرٌ ناسُهُ ناسٌ صِغارٌ وَإِن كانَت لَهُم جُثَثٌ ضِخامُ أَرانِبُ غَيرَ أَنَّهُمُ مُلوكٌ مُفَتَّحَةٌ عُيونُهُمُ نِيامُ أَبُو الطَّيِّب المُتَنَبِّي وَعَذَلتُ أَهلَ العِشقِ حَتّى ذُقتُهُ فَعَجِبتُ كَيفَ يَموتُ مَن لا يَعشَقُ أَبُو الطَّيِّب المُتَنَبِّي وإن مت من داء الصبابة فأبلغا شبيهة ضوء الشمس مني سلاميا قَيْس بن اَلْمُلَوَّح |