Daha yazı bile bulunmadan Neolitik çağ’ın tüm alet edevatıyla yerleşik hayat kurmuş İnsan soyu istanbul coğrafyasında. Sekiz bin beş yüz yıldır tabanı toprağa basan, Doğanın sunduklarına kendi meşrebince ‘şükür’ duyan, Barınak kuran, çoluk çoluğa karışıp geleceğe nişane bırakan Milyonlarca insanın kalp atışını kendi ruhuna katmış İstanbul dediğimiz toprak parçası. Kendi ruhunu üflemiş bağrında doğanlara, Yurt arayıp kollarına sığınanlara. Ruhundan ruh vermiş, ruhlarından ruh almış. Ama bugün [2024] bin yıllardır sürüp giden doğal aktarım Adeta ‘göklerden inen’ bir satırla öyle bir böldü ki hayatı, İnanılmaz ama ‘para para para’ diye bakan gözlerin İstilasına öyle göz yumdu ki... İçinde boğularak soluk alıp vermeye çalışanların ruhu Çoban ateşi öykülerle bir isyanı harlamaya çalışıyor. Peki ya sizin ruhunuz hangi safta can buluyor? Nalan Barbarosoğlu