Çocukların her biri tüylerimizi okşamaya, minicik gagalarımızı öpmeye başladılar. Ahmet büyük bir gururla bizi seyrediyordu. Sonra, -Bu kadar yeter, dedi; bırakın karınlarını doyursunlar. Çocuklar söylenmeye başladı: -İyi ki civcivlerin var… -Yemedik ya oğlum… -Yok, bir de yeseydiniz… -Belki ileride yeriz! -Ama abi… -Canım biz de tavuk olunca yeriz, Diyen çocuk kahkaha atarak oradan uzaklaştı. Ahmet, ağabeyinin arkasından bağırdı; -Öyle bir şey yap, seni hiç affetmem! |