Kapat

MENÜ

  • Arama
  • Hakkımızda
  • Anasayfa
  • Kampanyalar
  • Kategoriler
  • Sepetim
  • Alışveriş Listem
  • Favoriler
  • Üyelik
Navigation
Geri

Kürt Sorunu Seti (5 Kitap)

M. Hakan Yavuz  Hakan Özoğlu  Mahmut Akyürekli  Vural Genç  Cihangir Gündoğdu  Mahir A. Aziz 

KİTAP YAYINEVİ

Liste Fiyatı: 5,64 €
Kitapavrupa Fiyatı: 3,67 €
SATIŞ YOK (TÜKENMİŞ)
Alışveriş Listeme Ekle
Favorilerime Ekle
  • Genel Bakış
  • Künye
  • Yorumlar
  
    Dersim Kürt Tedibi 1937-1938
Mahmut Akyürekli, Dersim Kürt Tedibi adlı kitabında, yakın dönemin bu en önemli meselesine bilimsel yöntemlere sadık, soğukkanlı bir yaklaşımla eğiliyor. Dersim’in “ötekileştirilmesi” sürecini adım adım betimlerken, olayların tarihsel arka planını anlaşılır kılma gayesiyle konuyu bölgenin sosyal-siyasi yapısından 1937-1938 olaylarına etki eden iç ve dış dinamiklere kadar uzanan geniş bir çerçevede ele alıyor. Raporlar, arşiv çalışmaları, döneme dair Meclis tutanakları ve olayları yaşayanların sözlü tanıklıklarını içeren kapsamlı bir araştırmanın rafine bir toplamı.
Dersim’de Osmanlı Siyaseti İzâle-i Vahşet, Tashîh-i İtikâd ve Tasfiye-i Ezhân 1880-1913
Ussama Makdisi, Batı merkezli modernite anlayışının hâkim olduğu bir dönemde her ulusun kendi Şark’ını yarattığından ve Osmanlıların da bundan muaf tutulamayacağından söz eder. Osmanlı yönetici seçkinlerinin zihinsel arka planındaki Şark’ı büyük oranda Dersim gibi ulaşılması güç coğrafyalarda yaşayan ve merkezi otoriteye itaat etmeyen aşiretler gibi nüfus grupları oluşturuyordu. Bu kitapta ele alınan layihalar bu algıya dair sayısız örnekler sunmaktadır. Dersim’e dair kaleme alınan layihalarda sıklıkla kullanılan  bu oryantalist söylemde yerli halk, keşfedilmeyi ve akabinde “medenileştirmeyi” bekleyen egzotik bir öğe olarak karşımıza çıkar. Dersim, bu zihin dünyasında, Osmanlı dünyasının “vahşi Afrika akvamı” olarak tasavvur edilmekte ve ona karşı alınacak tedbirler için İngiliz kolonyalizminin Sudan pratikleri örnek olarak sunulmaktadır. Layihalarda ideal Dersimli, mutî, vergi ve asker yükümlüklerini yerine getiren, padişah ve halifesine itaatte kusur etmeyen Hanefi bir zümre olarak tasavvur edilirken, asker ve sivil bürokratlar bu dönüşümü sağlamakla sorumlu tutulur. Bu kimseler Dersim’in “Afrika’nın akvâm-ı vahşiyesini andırır” toplulukları karşısında kendilerine medenileştirici bir misyon atfederler. Bu nedenle layihalarda Osmanlı eliti kendi kolonyal pozisyonu çerçevesinde Dersim’de yerleşik nüfusu modern öncesi döneme ait “şakîlik,” “göçebelik” “rafz ü ilhad” terminolojisi çerçevesinde değerlendirecek ve buraya yönelik müdahalesine meşruiyet kazandırmak isteyecekti. 

Dewleta Osmani u Neteweperweren Kurd

Bu kitap 1.baskısı 2005 yılında yayınlanan Osmanlı Devleti ve Kürt Milliyetçiliği Kitabının Kürtçe baskısıdır.
 

 
 

Yakın zamana kadar Türkiye’de yayınlanan ve Kürt milliyetçiliğinin ortaya çıkışını inceleyen kitaplarda genellikle ideolojik boyut öne çıkmaktaydı. Bu da akademik tarafsızlığa ters düşmekte ve okuyucunun yanlış bilgilendirilmesine sebep olmaktaydı. Son yıllarda birinci el kaynakların artan bir sıklıkla yayınlanmaya başlaması ve yabancı dillerdeki, akademik objektifliğe dikkat eden bazı önemli çalışmaların Türkçeye çevrilmesi sevindiricidir. Türkiye’deki okur böylece, Kürt milliyetçiliği gibi Türkiye, Ortadoğu ve hatta Avrupa için böylesine önemli bir konudaki literatürü daha yakından takip edebilme olanağına ve doğru bilgilendirilme şansına sahip olmaktadır. 


Irak Kürtleri,Irak Kürdistanı’nda Milliyetçilik ve Ulusal Kimlik
Kürdistan bölgesinin anayasal gerçekliğini kabule isteksiz kişiler “Kuzey Irak” demekte ısrar etseler de, bugün Irak Kürdistanı’ndaki Kürtler, Irak içindeki ve dışındaki komşularıyla ortaklıklar kurabilecekleri ve kendi geleceklerini daha önce görülmemiş bir düzeyde belirleme yeteneğine sahip, özgün bir birim olarak güven içinde yaşama duygusunu taşıyorlar. Irak Kürtleri, dışarıdan bakıldığında çoğu kez “toptancı” yargılarla ele alınıyor ve uluslararası ortamda Kürt jeopolitik gerçekliğinin inşasına katkıda bulunan iç siyasal ve toplumsal gerçekliklere pek dikkat edilmiyor. Siyasi partilerin nasıl çalıştıkları; demokratikleşme süreçlerinin nasıl gerçekleştirildiği; genç Kürtlerin durumlarını ve geleceklerini nasıl gördükleri; Kürdistan Bölgesi insanlarının kendi kimlikleriyle, çevrelerinde yaşayanların kimliklerini zihinlerinde nasıl canlandırdıkları, yalnızca Irak Kürdistan’ı için değil, Irak, Türkiye, Suriye ve İran sınır bölgelerinden oluşan daha geniş bir jeopolitik sahne için çok önemlidir. 

Erbakan’dan Erdoğan’a Laiklik, Demokrasi, Kürt Sorunu ve İslam
Dinden güç alan siyasi hareketlerin bir ülkeyi demokratikleşmeye, hatta liberalleşmeye götürmesi mümkün müdür? Yoksa Müslüman toplumlarda liberal ve demokratik bir sistem kurmak için laik düşünceyi mi benimsemek gerekir? Dini hareketler ile demokrasi arasındaki ve demokrasi ile laisizm arasındaki bağlar nelerdir? Mevcut İslami düşünce ve normlar demokrasi için engel oluşturur mu? Hakan Yavuz bu kitapta işte bu hayati sorulara yanıt arıyor. Dinden güç alan Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye’de 2002’de iktidara geldiğinden beri katı bir ideolojik duruşu değil, muhafazakâr ve demokrat bir yaklaşımı seçti. O halde, acaba radikal dini gruplar rekabetçi ve kurallara dayalı bir siyasi sistemde ayakta kalabilmek için daha ılımlı uygulamaları ve ideolojiyi mi tercih ediyorlar? Kitabın sonraki bölümlerinde Milli Görüş Hareketi’nin kuruluşundan AKP’nin ortaya çıkışına dek İslamcı siyasal hareketin izi sürülüyor ve AKP’nin başlıca liderleri Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül ile bu kişilerin AKP kimliğinin gelişimindeki rolü üzerinde duruluyor ve nihayet AKP hükümetinin Türkiye’nin iç politikasına yaptığı sosyopolitik etkiler ve iktidarı süresince karşılaştığı siyasi sorunlar, Kürt sorunu ve bu alandaki AKP politikaları ile Türk dış politikasının oluşturulma ve uygulama aşamalarındaki süreklilik ve değişim ele alınıyor. 
ISBN
6051050928
Baskı Sayısı
1
Dil
TÜRKÇE
Sayfa Sayısı
1213
Cilt Tipi
Karton Kapak
Kağıt Cinsi
Kitap Kağıdı
Boyut
16.5 x 21 cm
Yorum Ekle
Close

Yorumunuz

www.kitapavrupa.com'a git.