her gün biraz daha şarkı söylenmeyen sabahlara benziyor serin gömlekler giymenin onaramadığı günlere
herkes uykudayken hastalıklı bir uykudan uyanıp bozulan bir yemini hatırlamak gibi yaşamak
savaşın neresinde olduğumu unutmadım mırıldanmak için bir dua arıyorum sadece savaş bittiğinde dönebileceğimiz barbar bir şatomuz vardı eskiden eşiğinde durduğumuz kadim bir kapımız ortada kalmış cenazeyi kaldırırken duygulandığımız
borcumu ödedim iyilik tüccarlarına yıkadım yüzümdeki temizlik lekelerini de acımızı satacak bir çarşımız kalmadı artık şimdi rûyasız uykular uyuyabilirim
sis kalktığında sen de gördüklerine şaşırmayacaksın