İki melek, mahşer gününün kesîf atmosferinde, sükûtun alfabesiyle konuşuyor-muş: “-Ne kadar da zor bir zaman…” “-Hayır hayır… En zor zaman demelisin.” “-Evet evet, en zor zaman.” “-Bu kalabalık içinde, gözüne çarpan birileri var mı?” “-Olmaz mı hiç? Bak, biri işte şurada oturuyor…” “-Hangisi?” “-Başı dizlerinin arasında… Bak! İşte orada, ağlıyor.” “-çok pişman olmalı…” “-Evet, oldukça… Lakin çok geç.” “-Peki Neden?” “-Neden mi? Nedeni çok açık: çünkü onun sırtında günahlar yok… İnsanlar var da ondan.”