Küfrün zahirî görünümlerinden ve en önemlilerden biri de din ile alay etmek meselesidir. Yazar kitabında küfrün bu çeşidine bilerek veya bilmeden müptela olan kimseler hakkındaki uhrevî ve dünyevî sonuçları delilleri ile zikretmektedir. Kişiyi İslam'dan çıkaran din ve dindarlarla alay etmek hastalığını -Allah'ın yardımıyla- bütün yönleriyle açıklamaktadır. Umarız ki hu ümmet; dinlerini bozan, ayaklarını kaydıran ve zarar veren davranışlara karşı daha dikkatli ve uyanık olur. Umarız ki ümmet; kendi hak dinine alaycı, istihzacı ve şakacı bir tavırla değil, daha ciddiyetle ve sadakatle sarılır! Çünkü alaya bir topluluğun hayatın ve insanların hakikatleri ve realitesi içerisinde hiçbir yeri yoktur. Şüphesiz kendi dinini alaya alan, onunla istihza eden, dini ve dindarları çekiştiren bir toplum, birlik ve beraberlikten ayrılıp helak olmaya daha yakındır: "Ve alaya aldıkları şey, onları mahvedecektir! (Hud, 11/8)