Karlı bir Kasım ayında (annesinin söylediğine göre Kıbrıs Harbi’nde) doğdu. İlkokula memleketi Tokat’ta başlayıp, İstanbul Emirgan’da bitirdi. Ailesinin tekrar memlekete taşınması kararıyla okulu resmi olarak değil bizatihi yaşamın akışına kattı halı tezgahı başında geçen birkaç yıldan sonra.
Okumalarını hem kitaplardan (eğitimci olan ağabeyinden rehberlik aldı) hem de hayatı, olayları gözlemleyerek zihninde harmanlayıp oluşturdu.
Evlenip 3 kızı da olunca okuma ekipmanları daha bir çetrefilleşip aynı zamanda zenginleşti.
Okudukları zihninde kapı açtıkça düşünce coğrafyası genişledi ve bu verimli topraklarda okuduklarından, anladıklarından ne ektiyse yeşeriyor ve kağıtlarda çiçek açıyordu.
Her adım bir sonraki adımı daha gerekli kılıp anlamlandırırken o da kendi tarzını ya da becerisini keşfediyordu. Nuri Pakdil, Mustafa Kutlu ve Albert Camus yazım anlamında levha oldu. Henüz yüzemese de kenarında oynadığı düşünce okyanusu da İbrahim Kalın’dı.
Kısa lafın uzunu şu ki; hayatı okumak, anlamak, anlamlandırmak ve bütün olarak kavrayıp hitama erdirmektir hedef, yollar, güzergahlar farklı da olsa.