Tayfun Öneş, 1963 yılında İstanbul'da Ağustos böceklerinin istisnasız her balkondan duyabildiği günlerde doğdu. Yürümeyi ve koşmayı Maçka İlkokulu'ndaki tenefüslerde, Olimpos marka gazoz kapaklarının peşinden koşarken öğrendi. Robert Kolej'de büyüdü, O.D.T.Ü.'de olgunlaştı. "Ne yapsam, nasıl etsem de iki kız çocuğumu her şeye rağmen 'sağlam' yetiştirsem" diyerek çimento sektöründe profesyonel yöneticilik yapmakta olduğu bugünlere gelene kadar yaşlandı. Hobi olarak sürdürmeye başladığı futbol ve ona dair yazma sevdası sayesinde yeniden gençleştiği iddia ediliyor! Arkadaşlarıyla birlik olup, müteahhit amcalardan önce davranarak boş buldukları arsalara birer "mahalle maçı" kondurabildikleri günlerin tadını unutamıyor; lakin halı sahalara hiç ısınamadı. Şiiri, hele aşk şiirlerini, şairlerden de Edip Cansever'i ve Nazım'ı çok sever. Daha da özele girmek gerekirse, yemeklerden karnıyarığa, yarattıklardan insana bayılır. Tek bir huzursuzluğu var; kafası hep aynı soruya takılmakta: Biz neden buradayız.