Fransız Post-Empresyonist ressam. Kökleri Peru ve İspanya’ya dayanan bir ailenin oğlu olarak 3 Haziran 1848’de Paris’te dünyaya geldi. Henüz üç yaşındayken bir gemi seyahati sırasında babasını kaybeden Gauguin, erken çocukluk dönemini sol eğilimli ailesinin siyasi nedenlerle sürüldüğü Peru, Lima’da geçirdi. Yedi yaşında Fransa’ya döndü ve on yedi yaşındayken deniz kuvvetlerine katılarak ticari gemilerde seyahat etti. FransaPrusya savaşından sonra yaşamını düzene sokmak adına borsacı oldu ve aynı dönemde Camille Pissaro ile birlikte resim yapmaya başladı. İzlenimcilerle birlikte düzenli olarak sergiler açtı ve 1886 yılında ilk kez Bretonya’ya PontAven’e gitti. Burada, liderliğini sürdürdüğü Pont-Aven Okulu’nda birçok ressamla birlikte İzlenimci ve Divizyonist resim anlayışına karşı çıktı ve “Vaazdan Sonraki Hayal” adlı tablosundan da anlaşılacağı üzere renklerde ve formlarda daha fazla basitlik arayışını ifade eden Bireşimcilik anlayışını geliştirdi. Daha sonra uygarlığın riyakârlığından uzak kalmak isteyen, kurtuluşu egzotikliğin ve ilkel sanatların cazibesine kapılmakta bulan Paul Gauguin 1891’de Fransız Polinezyası’na giderek, önce Tahiti Adası’na, ardından “Nereden geliyoruz? Neyiz? Nereye gidiyoruz?” gibi önemli eserlerinin birçoğunu resmettiği Markizler’deki Hiva Oa Adası’na yerleşerek tamamıyla ilkel bir yaşam sürdü. Ancak, orada da aradığı huzuru bulamayıp sömürge yönetiminin açgözlülüğüyle, sağlık ve ekonomik sorunlarla boğuşan Gauguin, bacağındaki yaranın sebep olduğu şiddetli ağrıları yatıştırmak için aldığı yüksek dozda morfinin ardından 8 Mayıs 1903 tarihinde kalp krizinden öldü. Mezarı, tablolarını yaptığı Fransız Polinezyası’nda, Hiva Oa Adası’ndadır.