Kapat

MENÜ

Navigation
Geri

Mir Murat Demir

1966 yılın da Elazığ da dünyaya geldi, hayatının çocukluk ve gençlik yıllarını bu şehir de tamamladı. Bir süre İstanbul merkezli Elazığ da perakende satış şubeleri olan TEMO Elektronikte yedek parça ticareti yaptı. Sonra ki yıllarda Ankara da kısa bir süre bulunduktan sonra Bursa otomotiv yan sanayi fabrikaların da yöneticilik ve üretim planlama müdürlüğü yaptı. 2008 yılında emekli oldu. Sosyal ve politik hayata müdahil olma hali devam etmektedir. ADD, KAB, CUMOK, TEMA gibi sosyal işlerlikte ki vakıf ve derneklerle üyelik ve çalışmalarda ki müdahil olma hali devam etmektedir. Edebiyata olan ilgisi ve politik duruşuyla bazı dergi, gazete ve web sitelerde köşe yazmakta, şiirleri yayınlanmaktadır. Kendisini birçok şekilde tanımlamak mümkün olmakla birlikte ‘’Yaşamsal Aktivist’’ tanımını tercih etmektedir. Sosyal hayatın müdahili, yaşamın sevmekten ibaret algıyla yaşanılmasını savunmaktadır.
Ruhsal yapısında ki fark ettikleri;
Felsefi olarak vardım yine olacağım diye düşünür. Gördüğümüz, duyduğumuz, koklayıp, tadıp, dokunduğumuz ne varsa döngü içerisindedir, biz insanlarda diğer yaratıklarda bu döngünün bir parçası. Bildiğimiz her şey bütünün bir parçası olmak ya da olmamak döngüyle süreçle alakalıdır. Alçak gönüllük benimsediğim bir kazanımım, alçaklık ise uzak durmaya dair ebedi gayretim. Başarmışsam, bir önceki günümden daha iyiysem bu durum bana keyif ve mutluluk katar, omuzlarda taşınmak ya da el üstünde tutulmak için ne çabam olur ne de böyle bir beklentim. Beğenilmek ve övülmek şık olması, gaza getirme şeklinde nezaketsiz olmaması haliyle güzel ve seviyelidir.
Sevdiğim kişiyi sahiplenirim, kıskanma dürtüsü neden tam anlatamasam da basitlik ve kendine güvensizlik gibi gelir bana. Sakin, uyumlu, dalgasız, fırtınasız bir hayat tercihimdir, tercihim olsa da içimde ki dalgalar ve fırtınalar hiç durmaz, sanırım dingin olma sebeplerimden. Açık sözlü ve gerçeklerle baş başa yaşamayı tercih ederim. Ketum ve sır tutmayı, sır ise saklı tutulmasının gerekliliği bilincinde yaşarım. Hatalı duruş ve tavır var ise alenen söyler, uyarır, izah ederim, bu durum sır değil, hatadır, düzelmesi, düzeltilmesi için dile getirmek, anlatmak gerek.
Duygularımı önemserim ve duyguları çözme gayretine girerim, hisler önsezi ve öngörü sahip olunmasında önemli bir kaynaktır. Duygu ve hisleri sahiplenirken rasyonel ve realist yaşam yaşadığım hayatın görünürlüğüdür.
Planlı ve programlı yaşamayı severim elbette, bu kati hükümlü olmamı gerektirmez, plan ve programı yaptığım gibi revize etmek, yenilemekte yine bana aittir, gerekliyse her gün. Sevgi ve duyguların sadece dile getirilmesini çok sıradan bulurum, tavır ve davranışlarda, tutum ve tarzında sezebilmek isterim. Kendimle baş başa kalma hali mutluluğuma pozitif katkı sunar, kendimin ötesinde mutluluğuma sebep oluşturacak neşe ve enerji dolu insanlar tercihimdir. Hep gülmek değil hayattan beklediğim, üzülmek, öfkelenmek, özlemek de bütün içinde ki döngüler, duyguların eksersizidir, insan duyumsadıkça, hissettikçe, zora ve sıkıntılara çözüm, çareler üretebildiğince güzeldir.
Yaşamı süresince değişik sosyal oluşum ve mücadeleler içinde yer alan, almaya devam eden, yazılarıyla ve şiirleriyle kendisini ifade etmeye çalışan, kendisine kategori, seviye sorulduğun da ise ‘’Küçüklerin en büyüğü değilim, büyüklerin en küçüğüyüm’’ tanımlamasını benimsemeye devam etmektedir.

www.kitapavrupa.com'a git.